Less is more... Aza kanaat etmeye çoğu bulamaz.
Bu kadar fakir insanın yaşadığı ama fakirliğin bu kadar umursanmadığı başka bir ülke görmedim henüz yer yüzünde. Sizle alışveriş yapabilmek için bin takla atan ama sattğı/gösterdiği/show’u her ne ise almaya yanaşmazsan da dudağında alaycı bir gülümseme onurluca çekip giden insanlar… Ve renk. Her yerde, her zaman, alabildiğine… Doğanın en parlak renkleri yeşilleri, sarıları, en cart pembeleri, parlak turuncuları dünyanın başka bir yerinde bu kadar birarada kullanılsa boğulacak gibi olur sanırım insan. Ama Jamaica’da tek yarattığı duygu: coşku!
Çok uzun zaman gitmek istediğim ülkelerin başında geliyordu Jamaica. Ama suç oranı bu denli yüksekken nasıl? İşte tam bu dönemde, o sıralar Amerika'da olmanın da verdiği imkanla Jamaica’ya gitmenin ve konaklamanın en güvenli yolunu keşfettim... Cruise Gemisi!
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var, ben kesinlikle bir cruise seyahati insanı değilim. Hatta Jamaica yolculuğu ilk ve son cruise yolculuğumdu. Bir limandan saat 17.00'de ayrılmak asla bana göre değil. Ama unutmayın; burası Jamaica! Deniz, güneş, reggae ve biraz da suçlar ülkesi!
Nereden hangi cruise gemisi ile?
Jamaica ve Karayipler'e giden tüm cruise gemileri Port Miami'den kalkıyor. Jamaica’ya giden birkaç farklı cruise şirketi var. Bunlardan en pahalısı ama en kalitelisi Royal Carabbian… Benim tercihim ise orta ölçekli bir Cruise markası olan ve gayet memnun kaldığımız Carnavale oldu. Tüm bu şirketlerin ve tur programlarının karşılaştırmalı hali ile bulunduğu siteye http://www.cruisedirect.com/departureport/dp_miami_calendar.php linkinden ulaşabilirsin.
Biz 2010 Kasım’ında, 5 gece 6 gün süren tam pansiyon Jamaica Cruise seyahati için kişi başı 550 USD ödedik.
İlla ki ben uçakla gidip otelde kalacağım dersen...
Airbnb Jamaica'da güvenli mi?
Nereden hangi cruise gemisi ile?
Jamaica ve Karayipler'e giden tüm cruise gemileri Port Miami'den kalkıyor. Jamaica’ya giden birkaç farklı cruise şirketi var. Bunlardan en pahalısı ama en kalitelisi Royal Carabbian… Benim tercihim ise orta ölçekli bir Cruise markası olan ve gayet memnun kaldığımız Carnavale oldu. Tüm bu şirketlerin ve tur programlarının karşılaştırmalı hali ile bulunduğu siteye http://www.cruisedirect.com/departureport/dp_miami_calendar.php linkinden ulaşabilirsin.
Biz 2010 Kasım’ında, 5 gece 6 gün süren tam pansiyon Jamaica Cruise seyahati için kişi başı 550 USD ödedik.
İlla ki ben uçakla gidip otelde kalacağım dersen...
Jamaica oldukça uzak bir destinasyon bu nedenle başta da söylediğim gibi
benim tavsiyem (eğer İstanbul'dan yola çıkacaksan) araya birkaç mola sığdırarak Jamaica’ya ulaşman… Mesela New
York ya da Miami gibi. Ya da Amerika’nın sadece Miami, Florida gibi bir
bölgesine gidiyorsan, Jamaica’yı görmeden dönmemek de bir seçenek. Karayip’ler için
aynı şeyi söylemem zor ama Jamaica benim özgür ve göçebe ruhuma salam hitap etti.
Eğer İstanbul’dan uçakla gideceksen en az bir aktarma yapman gerekli
Jamaika için. Türkiye’ye vize uygulamayan bu esrarengiz ülkeye eğer Amerika
üzerinden giriş yapacaksan tabii ki Amerika vizesine sahip olman gerekiyor. Ama direkt Jamaika'ya uçacaksan vizeye de gerek yok. Karşılaştırma yaparak en ucuz İstanbul-Jamaika uçak biletini de bu linkten
araştırabilirsin:
http://www.farecompare.com/flights/Istanbul-IST/Jamaica-JM/citycountry.htm
Jamaika’da görmen gereken 3 şehir var…
Montego Bay (bence en güzeli),
Ochorios (tropik doğası muhteşem) ve Kingstown (şehir yaşamının en yaygın
olduğu liman). Uçak ile seyahat edeceksin zaten adanın en büyük hava
limanı Montego Bay’de bulunuyor. Eğer Amerika’dan uçak ile geçeceksin Amerikan Airlines ya da Jamaican Airlines ise 100 dolara bile bilet bulman mümkün.
Düşük maliyetli havayolları bu havaalanını iç hat uçuşları,
uluslararası ve kıtalararası uçuşlar için kullanır. MBJ Air Transat, AirTran
Airways, Arkefly, Condor, Jetairfly, JetBlue Airways, Spirit Airlines ve
diğerleri havayolları ile de seyahat edebilirsiniz. Yalnız Jamaca’nın yerel
havayolu markalarının biraz “kelle koltuk turizm” olduğunu söylemeden
edemeyeceğim :) Ucuz ve yerel uçak bileti için bu siteden de
faydalanabilirsin: http://tr.dohop.com/travel-guide/Montego-Bay-Jamaika/
Ben dünyanın neresine gidersem gideyim 2 uluslar arası siteden
faydalanıyorum. Birincisi oteller için www.booking.com , ikincisi ise
kısa seyahatlerimde bile faydalandığım, tüm dünyada geçerli bir ev kiralama
sistemi olan airbnb! (www.airbnb.com/s/Jamaica)
Ama yine de söyleyeyim; Jamaica’ya eğer gemide konaklayacağın bir Cruise
seyahati ile gitmiyorsan; mümkün olduğunca lüks bir resort’ta, büyük otelde, tatil
köyünde ya da çoook merkezi bir kiralık dairede kalmanda fayda var. Güvenlik açısından
bu şart diyebilirim.
Sıcankanlı Jamaica Halkı
Şunu belirtmekte fayda var; Jamaica’da bulunduğum 5 gün boyunca, hiç bir kötü ya da korkutucu olayla karşılaşmadım ama bu gece en geç 21.00 de gemiye dönmüş olmamızdan kaynaklanıyordu. Gece 22.00 ‘den sonra kentlerin tenha bölgelerinde dolaşmaman lehine. Onun dışında son derece sevimli insanlar ve
kent merkezlerinde hiç ama hiçbir güvenlik tehlikesi yok gün boyunca.
Sana önerebileceğim oteller ise şunlar: Sunset Jamaica Grande , Rose
Hall Resort & Spa, A Hilton Resort, Sandals Grande Ocho Rios Beach &
Villa Resort…
Yine bu tür otellere ulaşabileceğin site:
http://www.wheretostay.com/caribbean/jamaica/lodging-c101-Jamaica.html
Sudan ucuz margarita!
Jamaica’ya indiğimde; gemiden Ocho Rios’a attığım ilk adımda, ilk işim
sıcağa ve neme dayanmak için resimde gördüğün derme çatma büfeden şişe suyu
almak oldu. O da ne? Allahın suyu 4 dolar! (tabii ki diğer günler sularımızı çoğu
kez gemiden yanımızda taşımak zorunda kaldık) Buna karşılık koca bir kavanoz margarita 2 dolar! Örneğin Ocho Rios ve Montego Bay’de tüm
downtown’larda yan yana küçük küçük bizim plajlar gibi beach bar'lar var.
Burada hem denize girip hem yemek yiyebiliyorsun.
Margarita işini o kadar ileri götürmüşler ki bir çok alışveriş merkezinde sana free ticket adı altında bedava margarita fişi hediye ediyorlar; alış veriş yap, yapma.
Ya da resimde benim üzerimde görüldüğün üzere ağzınıza fıskiye ile rom
ya da margarita püskürtüyorlar. Tabii ki bedava :)
Montego Bay & Nergille & Ocho Rios
Montego Bay'in en fazla turist çeken kısmi “Hip Strip”. Şehrin bu
kesiminde turist olarak rahat yürümen mümkün değil, sana satış yapmak isteyen
bir Jamaikalı illaki peşine takılıyor. Bunun yanında sadece merakından dolayı
sana yaklaşıp konuşan Jamaikalılar da var…
Sıcaktan mıdır yoksa yılın neredeyse12 ayı
süren yaz keyfinden mi bilmem herkes “slow motion” buralarda… Ben
memleketim İzmir’e söylenirdim bu konuda; Jamaikalıları gördükten sonra artık
söylenmiyorum :)
Montego Bay'in batısında Negril doğusunda ise Ocho Rios şehirleri var.
İkisine de Montego Bay otobüs durağından minibüs ile (evet aynen bizdeki gibi
ama sağdan direksiyonlu minibüsleri var) gidebilirsiniz, 1.5- 2 saat sürüyor.
Minibüsün kalkmasını beklerken yanına gelen yerel satıcılardan sepet, kolye,
incik & boncuk, tropikal meyve ve hatta tropik çiçek alabilirsin. Minibüs
içinde beklerken margarita içebilir, kızarmış balık yiyebilir, dondurmanızı
bitirebilir, mangalda mısır yiyebilirsin. Demiştim biraz ağırkanlılar,
minibüsün kalkma saatleri bile kafalarına göre :)
Negril; kuzey batıda 12 kilometrelik uzun sahiliyle meşhur bir kent. Montego
Bay'e göre daha düzenli ve şahane otellere sahip. Reggae sevenler için adeta
cennet çünkü kentin onlarca reggae kulübü, her gün ve gece birbirinden ünlü
Reggae gruplarini agirliyor. Deniz, güneş, kum ve reggae; Negril’in tam
karşılığı.
Ocho Rios, gelişmislik olarak Negril ve Montego Bay arasında bir yerde. Şehir
buradan Kingston (Jamaika'nin baskenti, Bob Marley'in şehri), Blue Mountains
(iyi kahve mekani), 9 miles'a (Bob Marley'in köyü ve mezari) gitmek isteyenler
için ideal mesafede.
Ayni zamanda ünlü Dunn's şelaleleri de burada.
Görmeden dönme: Dunn River Falls
Bu dünya üzerinde beni en çok etkileyen cografyalardan biri oldu Jamaica. Bu görmüş olduğun şelalenin hikayesi ise inanılmaz. Sadece çıplak ayaklı yerel rehberlerin size yardım etmesine izin verilen Dunn River Fall şelalesinin en önemli özelliği; dünyanın dört bir yanından gelmiş hiç tanımadığın ve muhtemelen bir daha hiç gormeyecegin senin gibi gezginlerle elele bir zincir oluşturarak en tepeye kadar tirmanman!
2 kural var: düşmeyeceksin ve önündeki arkandaki arkadaşının da düşmesine izin vermeyeceksin. İşte güven vermek ve güvenmeyi
öğrenmek böyle bir şey. Hayatıma kazınan deneyimlerden biriydi.